Japonya, tarihi, kültürü, dili, edebiyatı, ekonomisi ve diğer birçok boyutuyla ülkemizde hem toplumsal tabanda hem de akademide her daim ilgi gören bir başlıktır. 19. yüzyıl sonlarından itibaren başlayan ve Meiji Restorasyonları üzerinden okunan çağdaşlaşma hareketleri, “Japon Mucizesi” kavramı ile kodlanan İkinci Dünya Savaşı sonrası yaşanan ekonomik kalkınma hamlesi ve kentleşme süreci, klasik ve çağdaş Japon edebiyatı, Japon geleneksel ve popüler kültürü gibi başlıklar ülkemizde Japonya’ya ilginin odağındaki başlıca unsurlar arasında sayılabilir. Bu Japonya söyleminin temeline bakıldığında ise iki zıt gözüken söylem görülmektedir. Bir yandan, son yüzyılda sürekli bir dönüşüm içerisinde bulunan, bir “mucize” yaratan ve bu mucizeyi şiddetli bir değişime borçlu olduğu söylenen kentli, çağdaş ve teknoloji devi bir Japonya söylemi inşa edilmektedir. Diğer yandan, örf-adetlere bağlı, geleneksel kültürünü muhafaza eden, sosyokültürel normlara sıkı sıkıya bağlı bir kültürel muhafazakârlık üzerinden değişmemeye atıf yapan bir Japon(ya) söylemi de varlığını sürdürmektedir. Bu iki zıt uç (gibi görülebilecek) söylem birlikte Japonya söylemini oluşturur.
Bu kitap tam da bu noktada, tarih, dil, edebiyat, antropoloji, felsefe gibi farklı alanlarda uzman Japonologların birikimlerini bir araya getirerek, “Japonya ve Değişim” olgusunu bütüncül bir yaklaşımla tartışmaktadır. Bu yolla da, Japonya’ya farklı derecelerde ilgi duyan okuyuculara çok boyutlu ve katmanlı bir Japonya sunmaktadır. Birincil kaynak ve verilerin de oldukça yoğun kullanıldığı bu çalışmalar bütünü, Japonya'nın son iki asırlık değişim hikayesine ilgi duyan akademi dünyası için de önemli bir referans kaynak olacaktır.
