Bir milletin türküsü, o milletin ruhunun sesidir. Düşünmek; sadece yazmak değil, aynı zamanda duymaktır. Duyabilen bir yürek ise kendi türküsünü söyler.
Bu kitap, milletinin sesiyle düşünmeye çalışan bir yazarın yolculuğudur. “Düşüncenin Türküsü” adıyla bu sayfalarda bulacağınız her bölüm; yalnızca kelimelerden değil, bir dilin, bir kültürün, bir ahlâkın ve bir duruşun izlerinden oluşur. Eğitim, sanat, müzik ve kültür kavramları bu topraklarda her zaman tartışılmış, ne yazık ki çoğu zamanda yozlaştırılmıştır. Fakat biz, bu dört kavramı Türk milletiyle birlikte yeniden düşünmek, tartışmak zorundayız. Çünkü Türk'ün eğitimi başka, sanatı başka, sesi başka, kimliği başka şekillenemez.
Yazdıklarım; akademik bir tez değil, bir yüreğin, bir inancın, bir gözlemin ve bir isyanın izleridir. Bu satırlar ne sadece eleştiri, ne de bir nostalji çabasıdır. Bu satırlar, susanlara inat konuşmak, unutanlara inat hatırlatmak, yozlaşana inat direnmektir.
Çünkü biz hâlâ inanıyoruz: Bir türkü, bir nesli uyandırabilir.