Matematik eğitiminde birçok odak alanı varken, okullarda uygulamalı matematik eğitimi sunmak için birçok iyi neden vardır. En önemli iki nedenden bahsedelim. Bir yandan matematiğin pratik tarafına odaklanarak ‘Neden matematik çalışıyoruz?’şeklindeki tipik bir öğrenci sorusuna ikna edici ve motive edici bir cevap sunar. Öte yandan eğitim politikaları uluslararası testler, müfredat ve beceri katalogları uygulayarak bu yönde ilerlemeye meyilli görünüyor.
Kitabın en önemli özelliği yazarların doğrudan sizlerle yani matematik eğitimcileriyle konuşmaya çalışmasıdır. Bizler sizleri, öğrenenler olarak katılmanız istenen etkinlikler hakkında sürekli bir diyaloğa çekeriz. Sizlerden bir şeyler yapmanız istenir; böylece yaparak ve derinlemesine düşünerek yeni yaklaşımlar ve materyaller hakkında birinci elden deneyim kazanırsınız. Böylece kitap tarafından motive edilen ve desteklenen şekilde uygulanabilir matematiği öğrenenler olarak, kendi deneyimleri yardımıyla uygulamalı matematiği öğretmeyi öğrenebilirler.
Burada uygulamalı matematik eğitimi, gerçeğe dayalı matematik eğitimini tanımlamak için kullandığımız ifadedir. Gerçeğe dayalı matematik, büyük ölçüde problem çözme ve matematikle ilişki kurma konusunda olumlu bir yatkınlığa dayanır. Gerçeği modellemek ve gerçeğin seçilmiş yönlerini benzetmek, gerçeğe dayalı matematik eğitiminin diğer temelleridir.
